HİPOFİZ CERRAHİSİ VE KOMPLİKASYONLARI
Hipofiz ameliyatları günümüzde 3 şekilde yapılabilmektedir. Birincisi transkranial cerrahi dediğimiz kafatasını açarak yapılan açık cerrahilerdir. Artık kullanımı % 5’lere kadar düşmüştür. Çok özel bazı durumlarda tercih edilmektedir. Diğer 2 yöntem ise kapalı yöntemlerdir. Kapalı yöntemlerden eski olanı mikrocerrahi yöntemdir ve bu yöntemin kullanımı diğer kapalı yöntem olan endoskobun devreye girmesinden sonra giderek azalmaktadır. Mikrocerrahi yöntem ile endoskopik yöntemler arasındaki en önemli fark, mikrocerrahi yöntemde hastaya uzaktan bakmak gerektiğinden görüş alanı, büyütme ve ışıklandırmanın yeterli olmamasıdır. Endoskopik yöntemde ise burun boşluklarından girip tümörün önüne kadar ulaşılıp onlarca kat büyütme yapılabilmekte ve tümörün etrafındaki önemli yapılar gözlenerek daha dikkatli ve başarılı uygulamalar yapılabilmektedir.
Hangi yöntem tercih edilirse edilsin tüm cerrahi işlemlerde komplikasyon görülebilmektedir. Bu yazıda bin vakadan fazla endoskopik hipofiz ameliyat tecrübesi olan bir cerrah olarak endoskopik yöntemin olası komplikasyonlarından bahsedeceğiz, ayrıca mikrocerrahi yöntemin komplikasyonları da bununla benzerlik göstermektedir. Sadece komplikasyonların görülme sıklığı değişkenlik göstermektedir.
Cerrahi komplikasyonları kendi arasında ikiye ayırabiliriz:
- Ameliyat sırasında olabilecek komplikasyonlar,
- Ameliyat sonrasında olabilecek komplikasyonlar
Ameliyat sırasında olabilecek komplikasyonlar: Aşırı burun kanaması, yanlış yönelim, tümör etrafındaki damar veya sinirlerin hasarı, beyin omurilik sıvısı (BOS) sızıntısı, tümörün çıkarılamaması, anesteziye bağlı komplikasyonlar.
Ameliyat sonrası komplikasyonlar: Koku değişiklikleri, burun kanaması, burunda yapışıklıklar ve burundan nefes alamama, burunda şekil bozuklukları, sinüzit, BOS sızıntısının devam etmesi, menenjit, görme veya göz hareket bozuklukları, tümör alanında veya kafa içine doğru kanama, anesteziye ikincil komplikasyonlar ve akciğer problemleri.
Prof. Dr. Ömür GÜNALDI