Prof. Dr. Ömür Günaldı

Akromegali Hastalığı / Jigantizm (Devlik Hastalığı)

Akromegali Hastalığı
Akromegali Hastalığı

Akromegali hastalığı (Devlik hastalığı) insan vücudundaki en mistik, en sosyal problemlere neden olan ve ilginç hayat hikayeleriyle romanlara ve filmlere ilham kaynağı olabilecek bir hastalıktır. Hipofiz bezinde büyüme hormonu üreten hücrelerin tümörleşmesiyle oluşan bu hastalık bir kanser olmayıp iyi huylu diye tanımlayabileceğimiz adenomdur.

Tümör nedeniyle kanda düzeyi artan büyüme hormonu, günün belli saatlerinde azalıp artan sirkadiyen ritmini ve normal düzeyleri ile olan kontrolünü kaybederek, vücuttaki tüm organ ve dokularda büyümeye neden olur. Büyüme yaşının tamamlanmasından önce ortaya çıkması durumunda aşırı boy uzaması ile devliğe neden olabilirken, büyüme yaşının tamamlanmasından sonra ortaya çıkması durumunda farklı pek çok bozukluğa neden olabilmektedir. Bu nedenle akromegali hastalığı halk arasında devlik hastalığı olarak da isimlendirilir.

Büyüme hormonu yüksekliği kozmetik olarak da dışarıdan fark edilebilen bazı bozulmaları tetiklemektedir. Yüzde kabalaşma, alında çıkıntılaşma, burunda kabalaşma, dudaklarda şişme, alt çenede öne çıkma, dişlerde seyrelme ve alt dişlerin üstten dışarda olması, yüzde kabalaşma, parmaklarda kalınlaşma, görme bozukluğu, ayaklarda büyüme ve ayakkabı numarasının sürekli artması, eklemlerde çarpıklaşma, ciltte kararma gibi bulgular bunlardan bazılarıdır.

Ayrıca akromegali hastalığı kozmetik sorunlar dışında çok sayıda ek hastalığa da neden olabilmektedir. Diyabet, hipertansiyon, yürüme ve hareket bozuklukları, horlama ve uyku apnesi, dilde büyümeye bağlı konuşma bozukluğu, kalp hastalıkları, solunum problemleri, bağırsak polipleri, kanserler, omurga/eklem problemleri ve karpal tünel sendromu gibi hastalıklar bunlardan başlıca olanlarıdır.

Ne yazık ki Cushing Hastalığı gibi akromegali hastalığı da asıl hastalığın fark edilmemesine bağlı ek hastalıkların tedavi edilmeye çalışılması nedeniyle başarısızlıkla sonuçlanmaktadır. Örneğin görme bozukluğu katarakta bağlanarak hastalar katarakt ameliyatı yapılabilir, adenoma bağlı karpal tünel sendromu olan hasta bileğinden ameliyat edilmekte ve tekrar nüks ettiği görülmektedir. Akromegali hastalığının neden olduğu uyku apnesi, dil ve damak küçültme ameliyatlarıyla tedavi edilmeye çalışılmakta ancak başarısız olmaktadır. Hastalar çoğu kez burundan estetik amaçlı ameliyat olmakta ama bir süre sonra burun tekrar bozulmakta, dişleri ve çenesi nedeniyle diş tedavisi gören hastaların problemleri çözülememektedir. Bunlar gibi pek çok örnek verilebilir. Oysa ki bu gibi durumlarda asıl hastalık fark edilebilse, özellikle erken fark edilebilse tedavisi oldukça kolaydır.

Akromegali tedavisi henüz ilaçla kesin olarak sağlanamamakta fakat hastanın ameliyat edilemediği durumlarda kısmen kontrol altına alınabilmektedir. En kesin tedavi ise endoskopik yöntemle burundan girilerek adenomun çıkarılması ameliyatıdır. Gecikmemiş vakalarda tam düzelme % 70-90 civarlarındadır. Ameliyatın başarısı cerrahi yöntem ve cerrahın tecrübesi ile doğrudan ilişkilidir. Büyüme hormonu düzeyinin normale dönmesi ameliyatın en kesin başarı kriteridir.